Uzaklardan Novak´ın Sesi Geliyor: Sıradaki Lütfen!

Onun adı Novak Djokovic. Sırbistan’ın 21. yüzyıldaki en büyük spor kahramanı, belki de ülkenin kahramanı. Bugün seçimlere girse, başbakan olmaması için hiçbir neden yok.

2021 Wibledon final ile birlikte, Grand Slamler’de 20’ler kulübüne o da katıldı. Ezeli rakipleri Rafa Nadal ve Roger Federer’in ardından 20 grand slam şampiyonluğuna ulaşan üçüncü erkek tenisçi oldu. Burada duracak gibi de görünmüyor.

Yıllardır süregelen “Big 3” hegemonyası, onların kendi arasındaki en büyük kim rekabeti, tenise olan ilgiyi en üst seviyede tutmaya devam ediyor. Ancak Djokovic istatistikler bakımından ezeli rakiplerine fark atmaya başladı ve bu yolda emin adımlarla ilerlemek konusunda oldukça kararlı. 20. Grand Slam şampiyonluğuna ulaşmadan hemen önce, 19. Şampiyonluğunu Paris’te, Nadal’ın evi olan Roland Garros’da kazanarak, Açık Dönem’de her Slamı en az iki kere kazanan ilk erkek tenisçi olmayı başardı. Böylelikle de “Big 3” rekabetinde yeni ve en önemli rekorlardan birinin sahibi oldu Novak.

Peki gerçekten en iyi mi? Gerçek G.O.A.T. Djokovic mi?

İstatistikler yalan söylemez belki ama söz konusu spor tenis olduğunda her zaman sadece istatistikler ile ilerlemek çok da doğru değil. Djokovic’in FeDal rekabetinin hüküm sürdüğü bir dönemin ortasına bomba gibi düşüp, ikisinin hakimiyetini kırdığı ve tenis tarihinin yazılmasında en büyük payı olan kişilerden biri olduğu gerçeği tartışmaya kapalı. Ama Federer ve Nadal’ı en iyi yapan sadece tenisleri değil, sahadaki duruşları, davranışlarıydı. Djokovic’in “the G.O.A.T.” olma yolunda en büyük rakibi bu belki de. Tenis kompakt bir spor; sadece sahada ne olduğu değil, saha dışında ne olduğu da büyük önem taşıyor.

Ancak bunlardan bağımsız düşünüldüğünde, Novak oyun anlamında kusursuz ilerliyor denebilir. Korttaki oyununa, performans grafiğine, sert korttaki hakimiyetine bakılırsa bu sezonu takvim slamı yaparak kapatıp 21 şampiyonluğa ulaşan ilk kişi olup, yeni bir rekora imza atmaması için hiçbir neden yok. Doğruyu söylemek gerekirse, silindir modunu açmış bir Nole’yi kortta durdurmak hiç de kolay olmayacaktır. Uzaklardan Nole’nin sesi geliyor: Sıradaki lütfen!

Tenis dünyasında yaşananlar, “Big 3” ve daha fazlası Tie-Break’de…