cross

Artık Yayınlara Mesajınızı Gönderebilirsiniz!

Devam etmek için ENTER'a basın.

Hollywood’un Perde Arkasından Gelen Bir Komedi: “The Studio”

Hollywood’un sihirli perdesini aralayınca kahkahadan çok kriz çıkıyor! The Studio, film dünyasının perde arkasındaki absürt kargaşayı bolca hiciv, biraz da kaosla harmanlayan bir dizi olarak çıkıyor karşımıza. Seth Rogen’in canlandırdığı Matt Remick, büyük bir film stüdyosunun başına geçtiğinde egolar ve sanatın “kâr getirip getirmediği” tartışmalarıyla uğraşmak zorunda kalıyor. Ortaya, yaratıcılıkla kurumsallığın çarpıştığı, eğlence sektörünü hem tiye alan hem de içten içe eleştiren komik ama düşündürücü bir hikâye çıkıyor.

Bu dizinin en çok sevilen yanlarından biri ise kurgu ile gerçek hayat arasındaki sınırları ustalıkla bulanıklaştırması. Dizinin ilk bölümlerinde 2023 yılında çıkan Barbie filmine ve yönetmeni Greta Gerwig’e yapılan göndermeler, diziyi bir anda günümüz sinema dünyasının tam ortasına yerleştiriyor. Bir sonraki bölümde ise, gerçekten tanıdığımız ünlü bir yönetmenin kendisini canlandırarak hikâyeye dahil olması, izleyiciyi “gerçekle kurgu nerede ayrılıyor?” sorusuna götürüyor. Continental Studios, öylesine inandırıcı bir şekilde kurgulanmış ki, diziyi izlerken gerçekten var olan bir yapım şirketinin kamera arkasına sızmışsınız hissine kapılıyorsunuz. Bu da dizinin en büyük başarısı: ele aldığı dünyayı dışarıdan değil, içerden bir bakışla anlatabilmek.

Ayrıca dizinin, günümüzde geçmesine rağmen, 90’lı yılların ruhunu yansıtması da ayrıca hoş bir detay. Matt Remick ve takım arkadaşlarının sahip olduğu klasik arabalar ve giyim stilleri hikâyeyi çok daha nostaljik bir havaya sürüklüyor. Karakterlerin giydiği geniş yakalı gömlekler, pastel tonlardaki takımlar ve vintage gözlükler; izleyici sadece görsel olarak etkilemekle kalmıyor; aynı zamanda izleyiciye sinemanın “altın çağları”nda olduğu hissini veriyor. Tüm bu göndermelerle The Studio, günümüz Hollywood’undan sıyrılarak tüm zamanları kapsayan bir anlatıya dönüşüyor!

Hızlı bir zaman akışına sahip, kaostan ise asla uzaklaşmayan bölümleriyle dizi; ana karakterimiz Matt Remick başta olmak üzere birbirinden ilginç karakterlerin krizleri yönetmeye çalıştığı ve çoğu zaman absürt çözümler bulduğu sahnelerle dolu. Bu tempolu yapı, izleyiciyi kahkaha ve kaosun iç içe geçtiği, içinden asla çıkmak istemeyeceğiniz bir dünyanın içine çekiyor. Film endüstrisinin perde arkasını merak edenler ya da “Bir şey izlerken hem eğleneyim hem de düşüneyim.” diyenler için bu dizi birebir! Şimdiden iyi seyirler diliyoruz!

Daha fazla ilginç dizi keşfetmek ve izlediklerimizin perde arkasındaki detaylarını öğrenmek için  Radyo Bilkent’i sosyal medya hesaplarından takip etmeyi ve tekrar buluşana kadar içinizden gelen sesi dinlemeyi unutmayın!